tr
Books
Jules Verne

80 Günde Devr-i Âlem

>Bay Fogg İngiltere’de sessiz ve kimsesiz hayat süren varlıklı biridir. Tek eğlencesi şehir kulübünde biriç oynamaktır. Bir ara Londra Bankası’ndan yüklü bir miktarda para çalınır. Bay Fogg oyun arkadaşları ile hırsızlık olayını tartışırken, tartışma bir iddiaya dönüşür, iddiaya göre; Bay Fogg dünyayı seksen günde dolaşacaktır Phileas Fogg, kimsenin hakkında hiçbir şey bilmediği zengin ve kibar bir İngiliz beyefendisidir. Son derece düzenli bir hayat sürmesi, titiz ve dakik yaşayan biri olmasıyla ünlüdür. Bir gün, üyesi olduğu “Londra Kulübü”nde, gerçekleştirilmesi imkansız gibi görünen bir konuda, servetinin yarısını ortaya koyarak iddiaya girer: Dünyanın çevresini 80 günde dolaşacaktır, hem de hava yolu kullanmaksızın, önceden hiçbir ayarlama ve planlama yapmaksızın>Fogg, tek bir gecikme ya da tek bir aksilik sonucu her şeyini kaybetmesine neden olacak bu imkansız yolculuğa yardımcısı eşliğinde koyulur. Yolculukları sırasında değişik ülkelere uğrayacak, kimi zaman fil sırtında, kimi zaman tren ya da gemiyle yolculuk edeceklerdir. İddia sonucu giriştikleri bu yolculuk zaman zaman da heyecan dolu bir kaçışa dönüşecektir.
60 printed pages
Original publication
2015
Publication year
2015
Have you already read it? How did you like it?
👍👎

Impressions

  • Merve Kutlushared an impression8 years ago
    👍Worth reading
    🚀Unputdownable

Quotes

  • Merve Kutluhas quoted8 years ago
    “Ha, o başka. Cidden iyi bir insansınız siz Bay Fogg.”

    “Eh, bazen, vakit bulduğum zaman öyleyimdir...” dedi.
  • Nicat Almazlihas quoted2 days ago
    üyelerinden Gauldhier Ralph’ti. Bunlar da Phileas Fogg gibi vist oyununun tiryakisiydiler. Hepsi zengin ve itibarlı kişilerdi. Thomas Flanagon sordu:

    “Ralph, şu hırsızlık meselesinden ne haber?”

    Andrew Stuart da söze karıştı:

    “Banka, paranın üstüne bir bardak su içecek galiba.”

    Gauthier Ralph ikisine birden cevap verdi:

    “Ne münasebet! Hırsızı mutlaka yakalayacağız. Belli başlı bütün limanlara dedektifler gönderdim. Bu hırsız kimse, onların elinden kurtulamayacaktır.”

    Andrea Stuart:

    “Peki ama hırsızın ne biçim bir adam olduğu anlaşıldı mı?” diye sordu.

    Gauthier Ralph, ciddi bir eda ile cevap verdi:

    “Her şeyden önce, bu adam hırsız değil ki…”

    “Hırsız değil de ne demek? Bu adam bankadan elli beş bin İngiliz sterlini çalmamış mı?”
  • Nicat Almazlihas quoted2 days ago
    üzerinde bir numara vardı. Bu numaralar, aynı zamanda bir girdi çıktı defterine yazılmıştı. Her numaranın hizasında da mevsimine göre, bu elbisenin hangi günde giyilecekleri yazılıydı. Ayakkabılar için de aynı usul kullanılmıştı. Evde kitap ve kitaplık yoktu. Bay Fogg böyle şeyleri gereksiz görürdü. Çünkü Reform klüpte zaten iki kütüphane vardı.

    Paspartu, evin her yanını adamakıllı inceledikten sonra ellerini ovuşturdu. “Tam bana göre bir yer doğrusu” diye tekrarladı. “Bay Fogg’la mutlaka iyi anlaşacağım. Evinde oturmaktan hoşlanmıyor. Saati saatine iş görüyor. Makine gibi adam.”

    Saat on ikiyi kırk yedi geçe, sofradan kalkıp salona gitti. Sırasıyla bütün gazeteleri okudu.

    Reform klübün bazı üyeleri içeri girdiler. Gelenler: Mühendis Andre Stuart, Banker John Sullivan ve Samuel Fallentin, bira fabrikatörü Thomaz Flanagon ve İngiltere bankasının yönetim kurulu üyelerinden

On the bookshelves

fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)